Ortak Yaşamcı Tanımı

Yeni Dünya Düzeni Söylemi

Yeni dünya düzeni ile kapitalizm yeryüzünde yeni bir imparatorluk kurma hevesine girdi. Ortadoğu’dan Balkanlara, Orta Asya’dan Güney Amerika’ya kadar tüm dünyada yeni bir barış ve refah arayışı olarak kendini tanımladı. Ancak geldiğimiz noktada açık olarak görüyoruz ki; savaşların, mülteci akınlarının, çocuk ölümlerinin, gittikçe bozulan gelir dağılımı eşitsizliğinin had safhada yaşandığı bir düzen yaratıldı. Refah arayışı olarak kendisini tanımlayan yeni dünya düzeniyle birlikte, büyük bir kaos dünyaya hakim oldu.

Sistemin mimarı ve destekçisi olan Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Rusya, Fransa ve Avrupa ülkeleri dünya silah ticaretinin handiyse tamamını ele geçirmiş durumdalar. Çokuluslu şirketler, bu ve benzer bir kaç ülke menşeili ve dünyanın tüm kaynakları bu ülkelere aktarıyor. O kadar öyle ki; yeryüzünün bir yarısında açlık, sefalet ve savaşlar yaşanırken bu ülkelerin temel sorunu obezite olmuş görünüyor.

Bir Arada Yaşama İrademiz

İşte tanımladığımız bu yeni dünya düzeninin oluşturulması ve idame ettirilmesi için birbirine düşman, etnik, dinsel, mezhepsel, cinsiyet ayrımcılığının kullanıldığı yığınların oluşturulması gerekiyordu. Öyle de oldu. Üzülerek görmekteyiz ki; içinde bulunduğumuz coğrafyada yoğun olmak üzere, insanlar, kitleler, halklar birbirini “boğazlama” gayreti içine sokuldu, sokuluyor. İnsanların bir arada yaşama iradesi kırıldı, yok edilmeye çalışılıyor.

ORTAK YAŞAMCILAR ‘Dur’ demeyi seçti

İnanıyoruz ki; hala dünyadaki bu yapının ve kaos ortamının ayrımında olan, canı yanan, vicdan muhasebesi yapabilen çok geniş kitleler var. Çağdaş, aydın, ilerici, demokrat; emekten, barıştan ve özgürlüklerden yana olanlar derin bir kaygı içindeler. Tüm bu saydığımız geniş kitleler; yani, bizler, yani, bizim gibi olanlar, aslında dünyanın ve ülkemizin her yerindeyiz. Bu hoyrat, doyumsuz yapıya dur denmesi gerektiğine inanan milyonlarca kişiyiz. Birlikte üretip, hakça paylaşmayı istiyoruz. Yalnızca insanların bile değil, tüm canlıların ortak yaşama olan inancını hala taşıyan milyonlarca kadın, erkek, çocuk, yaş almış halklarız. Bireysel olarak yapılabileceklerin ötesinde arayışların gerekliliğine inanıyoruz. Birlikte, demokratik kitle örgütlenmeleriyle, ORTAKLAŞA bu gidişata çomak sokmak arayışındayız.

Ortak yaşam olarak, örgütlenme gayretimiz işte bu düşüncelerden filizlenmiştir. Dayatılan, kışkırtılan, empoze edilen tüm ayrıştırma, bölme ve çatıştırma gayretlerine karşın bir arada, yan yana ve hatta omuz omuza durabilmeyi hedefleyen bir anlayışı içselleştirmiş bulunuyoruz. Her türlü farklılıklarımızın zenginlik olduğunun, insanlığın ve uygarlığın gelişiminde katolizer görevi gördüğünün ayrımındayız. Bu maksatla; etnik, dinsel, mezhepsel, cinsiyete dayalı farklılıkları gözetmeksizin yalnızca “insan” olarak bir arada durmaya karar verdik.

ORTAK YAŞAMCI KİMDİR?

Önceki sayfalarda yapılan tanımlamaya ve çözümlemelere evet diyen arkadaşlar, dostlarız. Biz önce insanız! Düşünce özgürlüğünden, çevrenin korunmasından, insan ve hayvan haklarından yana, DÜNYA, tüm canlılar içindir diyen tavizsiz duruşumuz var.

Biz, Bizi Nasıl Tanımlıyoruz?

Demokrat insanlarız, her tür etnik ayrımcılığı reddediyoruz. Dinsel ya da mezhepsel farklılıkların insanı ayrıştırmaması gerektiğini düşünüyoruz. Cinsiyet farklılıkların üstünlük olmadığına kesin inancımız var. Birlikte varolmayı hedefliyoruz. Yalnızca insan olmak yeterlidir diyoruz. Çevreye, kültürel mirasa, hayvan haklarına sahip çıkmayı düstur edindik. Barış ve gönenç içinde yaşanabilen bir gelecek istiyoruz. Bu maksatla;

Ülkenin bağımsızlığından ve demokratikleşmesinden yana tavır aldık, emekten, barıştan, insan hak ve özgürlüklerinden, birlikte yaşama inancından hareketle çabalarımızı sürdürüyoruz.